Merhabalar yazıma hoşgeldin :) Uzun zamandır bu yazıyı yazmayı istiyordum fakat hiç zaman bulamamıştım. Şimdi ise tam zamanı.
Hemen hemen hergün yüzlerce, binlerce kez duymuşsundur “Umut” kelimesini. Umut kelime anlamı olarak bir şeylerin iyi gideceğine, düzeleceğine, olumlu şeyler olacağına olan inançtır. bana göre umut ise; beklemektir, sabırdır, heyecandır, unutmamaktır, sevinçtir, hüzündür, inanmaktır, bağlanmaktır, özgürlüktür. Aslında bu kadar basit değildir umut, bir kelimeden ibaret değil. Şu sıralar daha da fazla duyuyoruz değil mi bu kelimeyi? Neden fazla duymaya başladık peki? Çünkü artık umudumuz yok!
O kadar umutsuz bir topluk olduk ki her yerde bir sorunla ve dertle karşılaşıyoruz. Ağzını açan kötü ile başlıyor cümlesine. “Size kötü bir haberim var” ama endişelenme benim sana iyi bir haberim var!
Umudunu çoğu zaman kaybeden birisi olarak yazıyorum bu yazıyı sana, tam herşey mükemmel derken tükenen umutları olan bile. Sen umudunu kaybetme diye yazıyorum aslında bu yazıyı. Umudun sana tanımını somut olarak yapmak istiyorum.
Umut diyince artık benim aklıma Neslican Tay geliyor, Ankara metrosunda kapı önlerinde yatan Hasan geliyor, konuşamasa da kalbi ile bize seslenen, gülücükler dağıtan Ümmü Gülsüm geliyor.
Ne güzel söylüyor Neslican “Belki kaybedeceğim ama savaşarak kaybedeceğim.” aslında bize benim bitmeyen bir umudum var diyor. Kanser yüzünden bacağını kaybeden Neslican “Bacağım yok ama yaşam sevincim var!” diyor, yılmıyor usanmıyor pes etmiyor. En önemlisi ise umudunu kaybetmiyor. Peki niye bizde ki bu umutsuzluk?
Gelelim Hasan’a Hasan’ı geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşılan bir video ile tanıdık. Sokakta yatıp kalkan, mendil satan, parası olduğunda otelde kalıp duş alan olmadığında sokakta kalan Hasan. Ne güzel söylüyor Hasan “Şöyle bir gerçek var Allah insanları sınar, Allah şuan beni sınıyor ve bana taşıyamacağım yükü vermiyor.” çok doğru değil mi? Her ne kadar sorunlarımız olsa da çoğunun üstesinden geç de olsa geliyoruz. Bizlere ne güzel da umut vadediyor değil mi? “Umut her zaman vardır insanın içinde.” peki yine soruyorum Hasan’a rağmen umutsuz musun?
Gelelim Ümmü Gülsüm’ün hikayesine. Ümmü Gülsümü geçtiğimiz haftalarda yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster? yarışması ile tanıdık. Hayat enerjisi ile, sevinci ile en önemlisi umudu ile bizlere örnek oldu. Çok küçük yaşlarda geçirdiği rahatsızlık nedeni ile konuşamayan ama bizleri duyan Ümmü Gülsüm hayata karşı pozitif tavırları ile içlerimizi ne güzel de ısıtttı. Herşeye rağmen gözlerinin içi gülüyor muazzam değil mi? Biz aslında Ümmü Gülsüm’ü izlerken onun herşeye rağmen umut olmasına, gülüşüne hayran kaldık. Bunca şeye rağmen Ümmü Gülsüm umudunu hala korurken neden bu umutsuzluk?
Hayatımızda bazen yolunda gitmeyen şeyler olabilir, olumsuzluklar olabilir ama bizi hayata tekrar bağlayacak yeniden toparlanmamızı sağlayacak şey umuttur. Yeni bir başlangıç, tekrar ayağa kalmak için tek ihtiyacın olan şey umudunun olmasıdır. Boşver kim ne derse desin sen umudun peşini bırakma. Unutma! umudun varsa yola çıkarsın yoksa yolda kalırsın.
Hayat bazen karanlık olabilir ama umut o karanlıkta o ışığı hayal edebilmektir. Umut, bizim içimizde yaşayan yaramaz küçük bir çocuk ama aklı başında yaramaz bir çocuk. Lütfen o çocuğu öldürmeyin!